İzmit Mutlu Sonlu Masöz Zeynep

İzmit Mutlu Sonlu Masöz

O giysileri görmüştüm, beraberce almıştık, etiketsiz olarak orada aslolanı duruyorlardı, gözle görülür halde kullanılmışlar ve düzenli bir halde katlanmışlardı. Ne söylemeye çalışıyorsun Ernesto?” dedim usulca. Hareketleri yavaşlamıştı, kasları gevşemişti ve İzmit Mutlu Sonlu Masöz gözlerini yere indirmişti. “Bu elbiseleri kendime alıyorum. Giyiyorum ve … Çalışmaya gidiyorum”. Ben de aynen onun benzer biçimde, herhangi bir yorumda buluna‐ mamıştım, gerçekte hiçbir şey düşünmüyordum. Kısa bir süre sonra, kafamda sorular oluştu: Çalışıyorum mu? Iyi mi ça‐ lışıyorsun? Nerede çalışıyorsun? Niçin çalışıyorsun?

Benim bir şey sormamı beklemeden mevzuşmaya başladı. “hanım gibi giyinmekten hoşlanıyorum. Birkaç yıl önce başladım. Odama kapanıyorum, kamerayı masanın üzerine yerleştirip kendime odaklıyorum ve kadın giysilerini giymeye başlıyorum. Hoşuma gidiyor, kendimi iyi hissediyorum. Sonra kamerada kendimi izliyorum ve… Ne yapayım, uyarı‐ lıyorum. Zaman vakit isteyenlere de gösteriyorum”. Ken‐ diliğinden gelişen güçlü bir kızarma boynundan başlayıp yü‐ züne doğru yükseliyordu. Adeta onu boğuyordu.

Sessizlik egemen olmuştu. Yalnızca, gökten metal teller gibi inen ve ikimizi adeta kafesin içine hapseden yağmurun sesi duyuluyordu.

İzmit Mutlu Sonlu Masöz

“Kendini satıyor musun?” diye sormuş oldum sözlerimi yumu‐ şatmadan, dosdoğru. Başını sallayarak onayladı, yüzünü elleriyle alelacele örtmüştü.

“Meli, inan ki yalnızca ağızla hizmet veriyorum, başka aslabir şey yapmıyorum. Zaman vakit istemiyor değiller… Fakat biliyorsun işte… Bir sürü sıhhat problemi; yırtıklar, par‐ çalanmalar… Vallahi billahi ki, hiç yapmıyorum… Okul har‐ camalarımı karşılamak için. Biliyorsun benim ailem üstesin‐ den gelemiyor…” devam etmek, başka başka gerekçeler uy‐ durmak istiyordu. Fakat ne önemi var ki, bunları yapmaktan hoşlandığını biliyorum.

“Seni kınamıyorum ki Ernesto,” dedim biraz sonra, bir taraftan da pencerede sinir sinir parıldayan yağmur damlala‐ rına bakıyordum.

“gördüğün benzer biçimde herkes kendi yolunu çiziyor, kendi yaşamını yaşıyor. Azca önce sen kendin söyledin. Kimi zaman seçilen yanlış yollar doğru olabiliyor, bazen de tersi oluyor. Önemli olan kendi seçimimizi, kendi düşlerimizi izlemek, çünkü sadece o vakit kendimiz için iyi olanı seçtiğimizi söyleyebiliriz. Ğimdi, gerçekten niçin yaptığını öğrenmek istiyorum!”. İkiyüzlülük yapıyordum. Biliyordum.