İzmit Evde Masaj Hizmetleri – Masör Ece

İzmit Evde Masaj bütün öteki mevzularda ise, bir çeşit tanrı buyruğu imişçesine babamın her söylediğini, her görüşünü tartışmasız benimserdi, insan yüreğinin karmaşıklığı, çelişkileri, kalıtımın karşımıza serdiği küçücük oyunlar, düşlerin tuhaflığı babamı hep şaşırtırdı. Annemin aslabir şeye şaşırdığını görmedim. Babamın ihmalciliğinin tam tersine, annem tüm sorumluluklarını sonuna dek bilinçlendirip yaşardı. Anne olarak kendine düşen ödevleri ayrıntılarıyla bilir, yerine getirirdi. Hıristiyan Anneler Derneği’nin görüşlerini benimsemişti. Sık sık toplantılarına katılırdı. Beni okula o götürür, ta sınıfın iİzmit Yakası kadar girip oturduğu olurdu.

İzmit Evde Masaj derslerimle yakından ilgilenirdi. Bana yardımcı olabilmek ve çalışmalarımı izleyebilmek için İngilizce öğrendi; daha sonrasında Latince dersleri almaya başladı. Okumama yardım ediyor, dualarımı nasıl söyleyeceğimi öğretiyordu. Sabah ve akşam dualarını annem, kardeşim, ben birlikte ederdik.

İzmit Evde Masaj

İzmit Evde Masaj Günün her saatinde, her anında varlığını duyabilme olanağı vardı. Ruhumun en gizli kıyı bucaklarında dahi annemi buluyordum. Onun bu her şeyi gören, her şeyi bilen zekâsı ile her şeyi gören, her şeyi bilen Tanrı içinde bir ayrım yapmıyordum. Teyzelerimden aslabiri, Sacre-Coeur’de yetiştirilmiş olan Marguerite teyzem bile, dinsel ödevlerini annem kadar canla başla yerine getirmezlerdi. Annem düzenli olarak Komünyona katılır; uzun uzadıya dualar eder, sayısız yakarışlarda bulunurdu. Kişisel davranışları da tanrıya olan sarsılmaz inancının dışa dönük bir anlatımı halindeydi.

Bencillikten uzak, bütün benliğini sevdiklerinin, yakınlarının mutluluğuna adamıştı. Ona bir ermiş gaslıyle bakamıyordum. Çünkü, annemi yeterince yakından tanıyor, onun kadar çabuk sinirlenen bir insanoğlunun ermiş olamayacağını biliyordum. Annem önümde canlı bir örnekti. Onun benzer biçimde olmalı, erdem ve iyilikte, şefkat ve inançta onu bile geride bırakmalıydım. Sevgisinin sıcaklığı, bir anının ötekine uymazlığını, sinirliliğini örtüyordu. Daha ölçülü, daha tutarlı davranıştan olsaydı, hiç kuşkusuz bana da daha uzak olacak ve üzerimde böylesine güçlü bir etkisi olmayacaktı.

Annemin üzerimdeki hakimiyeti, ilişkimizin yakınlığından doğuyordu. Babam, bana büyük insanımsım gibi davranıyordu. Annem ise, bir annenin çocuğuna iyi mi davranması gerekirse öyle davranıyordu ve ben çocuktum hâlâ. Bana babamdan daha çok hoşgörü gösteriyordu. Yaramazlıklarımı, saçma sapan davranışlarımı annem organik buluyor, babam ise öfkeleniyordu. Çocuksu mevzuşmalarım, annemin hoşuna gidiyor, babam bunlarda gülünecek bir taraf göremiyordu. Her insanın dikkati üzerimde toplansın istiyordum. Aslında, yaşımdan gelen bütün yetersizliklerimle olduğum benzer biçimde kabul edilmek ihtiyacındaydım. Annemin sevgi ve şefkati bu ihtiyacın doğrulanabilir bulunduğunu kanıtlıyordu bana.